14 Ağustos 2010 Cumartesi

Sürdürülebilir şekilde üzgünüm


Hasta oldum sonunda. Basbayağı şifayı kaptım. Oksürüğümle, boğaz ağrimla, halsizliğimle hiç bir başka hastadan eksiğim yok. Dun Yoga egitimi vardi, bu havalarda Istanbul’da kalmamin en muhim sebebiydi. Patladi bu vesileyle..Yarısında zor ciktim dersten, tum gun tum zamanli uyudum.
Once yoga studyosunda, sonra evde aksama kadar ve aksam da sabaha kadar. Hala da uykum var. Bu sabah tek umudum iyilesmis kalkmakti, olmadi, hala hastayim.
Bir de evde ozel ders ogrencimi bekliyorum. Kendisine geldiginde uyuyalim mi demeyi hayal ediyorum.
Kedim Marlon son gunlerde adeti oldugu uzre gecenin bir vakti pencereden atlayarak giriyor, agzinda yari canli bir cekirge. Cekirgeyle hem oynuyor, oldurmuyor, hem de maw diye bagirtilariyla beni uyandiriyor. Hapşıra aksıra kalkip yari canli cekirge yakalayip ikisini de bahceye atmak varmis kaderimde. Hayvan dusmani profili ciziyorum gunlerdir. Cok sinirliyim Marlona. Beni hic anlamiyor.
Uzgunum de. Boyle halsiz oldugum icin, yalniz oldugum icin, kafam kazan bedenim kepce oldugu icin. Bugun de var egitim. Ne yaparim ne ederim ne etmeliyim, orasi da sicak oluyor. Hem de kalabalik. Hem de zor. Bazen ne zor.. Bari bir seyler okuyayim. Kaan Sezyum Oh yes alindi. Kafa bassa okurum. Uzgunum iste. Hastalik uzgunlugu. Dunya uzgunlugu. Kisisel olamiyor bile tam olarak. Surdurulebilir yasam konularindan konusunca Ece’yle, her daim oldugu uzre baska turlu baska baska yasamali ama ne nasil icerikli düşüncelerimle üzgünüm..bunca karmaşık oldugum icin, üzgün olduğum için üzgünüm.