21 Ocak 2010 Perşembe

Annem, Cesaret, Cicilik ve Yoga

Yalnizlik paylasilmaz, paylasilirsa yalnizlik olmaz.
Annemsiz 1 aydan fazla zaman oldu. Yalnizim,. Annem oldugunda oldugumdan daha yalnizim. Onu dusunerek geciyor gunlerim, gecelerim. Annemin artik olmadigini bilerek, bu bilgiye alismaya calisarak..fazla da alismak istemeyerek. Annem nerde simdi? Benim annem..

Aklim hemen babama kayiveriyor. Babam..benim guzel, zarif, comert, buyuk yurekli babam…O kalsin hep..yasadikca yasayalim..babam…

Ben…Levent’teki evinde Bodrum’dan aldigi kabak lambalari yeni monte ettirmis, onlarin isiginda yazan ben. Ezel’i seyretmis, ordan duydugu eski bir cumleyi bu yaziya baslangic lafi etmis, ogleden sonra uyumus, fastfood macrobiotic yemegini yemis, yapilacak isleri tane tane yapmaya eyvallah demis ben..Bu benle iyi gidiyor simdilik. Ev temiz filan..Idare ediyoruz. Kotu oldu idare ediyoruz demem. Idare etmekten fazlasi bu. Iyiyiz. Bizler burda bir kac kisiyiz. Insanlarin beni sevmesine eskisi kadar bagimli hissetmeyen benle hisseden ben arasinda gidip gelen bir baska ben var, benden ileri.
Erkekler..Tanu..Richie..Fu
at...bunlar var erkek deyince akla gelen. Bunlar erkek de hakikaten..tanidigim en erkek erkekler bunlar. En buyuk meziyetleri, bana bunu soyeleten, cesaretleri. Yasarken dururken, severken..,cesurlar..ben korkak miyim da cesareti bu kadar ovuyorum, begeniyorum. Nedir cesaret ki? Belki de herseyi kitabina uygun yapmaktir cesaret..ben nedense asi ruhlari kitaba uymayanlari sevdim hep…onlari takdir ettim. Kendini yakmaktan kimseyi yakmaktan korkmayanlari begendim. Ama vicdanlilarini. Kafayi, kalbi siyirmamis olanlarini. Hala da oyle begeniyorum ki…daha cok begenemem.

Yogaya daldim, bu da cesaret isi gibi geldi bana. O zaman. Simdi oysa neler oldu…cici bici biri mi oldum? Cicilik ne, cesaret ne..ciciler cesur olamaz mi? hayir olamaz. Ciciler cesur olmadiklari icin cicidirler. Yoksa kim gercekten cici ki, hic kimse.

Yillar once benim icin cici bi kiz cok diyen arkdasimin erkek arkadasi geldi aklima..ne cesaret!!! Ayni yastaki birine taa 15 yasinda cici demek ne de buyuk bi hiyarantoluk. Cesaret duzeyinde. Ya da benim tatli arkadasim erkek arkadasinin bana iltifatini boyle aksettirdi ki fazla sevinmiyim. Buyuk ihtimal budur. Ikinci agizdan laf bu kadar olur iste. Gercegi hic bir zaman ogrenemeyecegiz. Hala aklimda olmasi iyiye isaret degil. Demek ki hislerim bana burda dur demisler. Durmusuz da o arkadas da sonradan patlak cikti zaten. Demek ki durmak lazimmis.

Yazicam.. Zeynep bana yoga yolumu yazmami onerdi. Hosuma gitti oneri. Zeynep’in sevgisi hosuma gitti asil. Oylemesine demedi diye.
Yoga yolu nedir bilmiyorum ama yoga hocasi oldugum icin bu yolu secmis gorunuyorum. Bu yol da diger yollar gibi yol mol degil. Hayatin goturdugu bir nokta. Getirdigi ve de.
Yoga yoluna girmek sanki baska bir yola girmekten daha enteresanmis gibi..halbuki degil. Cunku bir sirkette calismak da son derece sanki secimmis gibi gozuken ama kendi kendini secmis baska bir yol. Bunlara yol demek de cok kol!?…yol diyince sanki girilen gidilen bir duzlem bu. Degil ki..bugun yoga yarin deniz.
Bunlar ayri gozuken hayatlar. Hayat biz olmadan yasamiyor. Hayat hayattaysa biz variz diye. Hayatin yolu da varsa eger hayttan ayri olarak bir yol, bu sekilde bakinca olmamis oluyor. Hayat iste..ne yolu. Hayati yasar iken yapilan bir takim hareketler bir duzlem iluzyonu yaratabiliyor. Karman corman kaotik bir donguleme sistemi icindeyken ben yoga yolundayim dersem ne diyorsun be ablacim demezler mi adama? (Deniyoruz bir seyler de gec. Ufak oynamali, ailemden olmasa da kendiligimden bunu anladim gordum ben. Bu da yalan oldu. Buna girmiycem).
Derler. Onlar demeden ben diyorum. Yoga bir yol degil. Bir metod. Bu metodu uygulamaya calisirken cok vakit gectigi icin hayatta muhim bir kavsaktan bir donemece girilmis de bilmemneymis hissi olusabilir. Ozellikle yeni yogiler, tazeler hissedebilir, sanabilir bunu. Varsin sansinlar. Kime ne zarari var. Aci olan benim anladigim seyi anlamak bence. Yol mol olmadigini.
Nasil da ici doldurulamaz bir arayis icinde oldugumu daha da farketmek. Aski ozlemek. Aski.
O yol bu yol derken gecen omur ve annemi kaybetmek bu sozde tesellilerin dibine dari ekti. Her seyi kucumseyerek bir seye varamayacagimi biliyorum ve isin asli o kucumsedigim seyler en sevdiklerim.
Bunlara insanlar da dahil bile diycem iki yukari cikip. Degil tabii, kismen..
Kaldim mi hayatimla tek basima. Kime aglamali, matin uzerine cikmaktan korkar oldum.
Simdi bana Patanjali gelmis sen herseyle butunsun, zihin bolucu demis kac yazar ki..Ayrica kendisine ne kadar da mutesekkirim boyle iki kelimeyle harcarken vicdanim sizliyor. Ampul elektrik akimi degildir, ampuldur demis. Patanjali zamaninda ampul var miydi..yeni bir yorumunu okumusum sutralarin zaar. Sutra yazarken (simdi duzelttim de) ilk olarak zutra yazdim, iyice rezil oldu her sey. Diyecegimi unuttum. Devami vardi. Baslarim akimina.

Patanjali demis, Osho demis, Donna demis, Svagito demis..ben de dicem bir seyler. Diyecegim ki kim ne derse desin benim kalbim yaniyor. Icim hungur hungur agliyor. Sonra bir anda nese doluyorum. Annemin sevgisini, onsuz bin yil yasasam da hic kaybetmeyecegimi biliyorum…rahatliyorum…nasil da bebeklik haline takili kalmisiz sevgi deyince. Annem annem diye agliyorum. Beni seven annem…kalk kendine sahip cik be kizim..seviceksen sev..sen bir tanesin…bak ne de guzel yaziyorsun..geceni yararli bir aktiviteyle gecirmektesin..Yardim ediyor mu? Ediyor gibi. Etmese de boyle diyebilirim..cevaplar gittikce bugulanmakta epeydir..hislerle baglantisini olcmeye calistigimda degiskenlikleri oyle hizli ki en iyisi bir sey yazmiyayim diyesi oluyorum.
Gencligimdeki eminlige hasret kalabiliyorum bazen.
Yazsam okur mu duvarlar?

4 yorum:

  1. petek, merhaba, sabahtan beri açık sayfan, bu yazıya ne yorum yazsam diye düşünüyorum. Bir yandan da yazıp yazıp siliyorum. Gidenlerin arkasından öyle süslü toprağı da bol olsunlu konuşmayı sevmiyorum. Başka bir boyutta yeniden birlikte olacağımıza inanıyorum. Ayrılamayacağımıza inanıyorum. Anneni merak ettim. Eğer yazarsan sevinirim, okurum da.
    Burdan bakınca kendinden emin ve genç gözüküyorsun ayrıca. Kalk bi kahve yap da içelim.

    YanıtlaSil
  2. Eva, merhaba Eva'cim hatta!

    burda ilk defa bir yazimi okuyan yorum yapan kahve yap icelim diyen sen oldun. Hem de bu cigerimden cikmis yaziya. Cok tesekkur ediyorum!
    Ben de -artik teselli midir nedir bilmem ama- spirit boyutlarinda her daim bulusuruz diye inanclar icindeyim ve hep de oldum.
    Annemi merak etmen ne guzel. Icimi sevindirdi. Yazarim tabii. Hatta yazayim en kisa zamanda.
    senin bloglarini pek sevdim ayrica. Kuru bir yorum yaptim ama mesgul de etmedi diil...nasil iciyorsun kahveni?

    YanıtlaSil
  3. şekerli rica ediim:)

    YanıtlaSil
  4. Petek'çiğim ne kadar güzel bir yazı daha yazmışsın...Seninle oturmaya, uzun sohbetlere, gülme krizlerimize ve belki duygulanıp gözyaşı dökmeye çocuklaşamayı ne kadar özlemişim...Çocukluk arkadaşı olmak ne özel bir durummuş...şimdi 16 yaşındaki oğluma ve arkadaşlarına bakıyorum da, bunu çok iyi anlıyorum. Seni özledim arkadaşımmm...

    YanıtlaSil